Aşk-ı mecazi, aşk-ı hakikiye nasıl dönüşür ?

Selamun aleykum verahmetullahi  berakatuhu  ebeden daimen,

islamisohbetçi

Allah, insana kalb ve muhabbet hissini, kendi isim ve sıfatlarını sevdirmek için vermiştir. Hatta insandaki kalb ve muhabbete öyle bir genişlik vermiştir ki; ancak ezelî ve ebedî olan Allah’ın cemal ve kemalinden başka hiçbir şeyle tatmin olamaz. Öyle ise insanın nihayetsiz olan muhabbetini, mecazi ve fani mahlukata vermesi meşru ve helal değildir. Mahlukatı ise ancak Allah’ın bir san’atı, cemal ve kemalinin bir ayna olması noktasından sevebilir.

Kalb Allah’ı sevmekle ve O’nu zikretmekle mutmain olur. “İyi biliniz ki, kalpler ancak Allah’ı zikretmekle (anmakla) huzur bulur.” (Ra’d Suresi, 13/ 28)

Cenab-ı Hakk’ın muhabbeti, fani olan dünyanın birkaç günlük zevkiyle mukayese edilmez. İnsanın kalbine yerleştirilen nihayetsiz muhabbet, nihayetsiz cemal ve kemal sahibi olan Cenab-ı Hakk’ı sevmesi için verilmiştir.

“İnsan, kâinatın en câmi’ bir meyvesi olduğu için, kâinatı istila edecek bir muhabbet o meyvenin çekirdeği olan kalbine dercedilmiştir. İşte şöyle nihayetsiz bir muhabbete lâyık olacak, nihayetsiz bir kemal sahibi olabilir.”

Dünya, insanın arzu ve emellerini tatmin için kafi değildir. Bunun içindir ki, dünyanın güzel manzaralarını kısa bir zamanda temaşa edip; onun zevk ve sürurlarını tatmak, ancak insanın iştihasını açar, fakat doyurup tatmin etmez.

“Ancak o ruhun arzularını ve meyillerini tatmin ve temin edecek, alem-i ahirettir.”

Diğer bir husus, muhabbet ilim ve marifetin bir neticesi hükmündedir. İlim ve marifet ziyadeleştikçe muhabbet de ona göre ziyadeleşir. Nasıl meyve ağacı, meyvesi için dikilir ve bakılır ise, aynı şekilde kainat ağacının meyvesi ve neticesi de muhabbettir, kainatın yaratılması da ona bakar. Bu yüzden Allah insana nihayetsiz ve her şeyi kuşatacak bir muhabbet hissi vermiştir. Kalbadi, fani ve ani şeylere bağlanmamalı, onlarda boğulmamalıdır.

Nasıl ki, tevhid akla rehber olduğu zaman, her şeyde Allah’ı bulduruyor ise, aynı tevhid kalbe rehber olduğu zaman da kalbi kâinatın dağınıklığından ve mecazî aşklarından kurtarıp, hakiki aşk olan Allah’a yöneltiyor. İnsanın mahiyetindeki aşk-ı beka, İlahi aşkın bir levhası, bir cilvesi ve bir numunesidir. Bunun sarf edileceği yer ise ancak ve ancak Allah’ın sonsuz cemal ve kemalidir.

Bir şeyi sevmek iki türlü olur; birisi caiz iken, diğericaiz değildir.

Birisi, bir şeyi kendi hesabına ve zatı için sevmektir. Yani sanatı, sanatkârına olan yönünden ve işaretinden dolayı değil de,san’atı sırf san’at için, kendi hesabına sevmektir. Bu sevgiye mecazi sevgi deniliyor. Bu sevgi Allah’ın razı olduğu bir sevgi değildir. Her şeyin fani ve geçici olması bu yüzü iledir.

Allah namına olmayan her şey fanidir ve yokluğa mahkumdur. Fena ve yoklukla yoğrulmuş bir sevgi ise insana lezzetten ziyade azap verir. Kalb, ancak Allah sevgisi ile tatmin olabilir. Fani ve geçici mahlukat ile tatmin olmaz.

Diğeri ise, Allah namına ve Allah hesabına sevmektir. Mahlukatı Cenab-ı Hakk’ın isim ve sıfatlarına birer ayna ve O’nun sevgisine vesile olduğu için muhabbet etmektir. Bu sevgi Allah’ın razı olduğu bir sevgidir.

Mesela, bir çiçeğe bakıldığı zaman, o çiçekte sevilmeye layık ne varsa hepsi Allah’ın sonsuz güzelliğinden gelen zayıf bir tecellidir. Güzelliğin asıl kaynağı Allah’ın sonsuz cemalidir.

İşte kainatta sevgiye sebep olan bütün güzellikler, mükemmellikler ve iyilikler Allah’tan geliyor. Mahlukattaki bütün güzellikler O’nun sonsuz isim ve sıfatlarının çok perdelerden geçmiş zayıf birer tecellileridir. Biz bu tecellileri Allah için ve O’nun hesabına sevebiliriz. Anne ve babamızı Allah’ın birer mahluku noktasından sevebiliriz. Allah için ve O’nun hesabına ne kadar sevip hürmet etsek azdır.

Bir Allah dostu şu şekilde özetler;

Çok Sözlerde izah ettiğimiz gibi, herşey, mânâ-yı ismiyle ve kendine bakan vecihte hiçtir; kendi zâtında müstakil ve bizatihî sabit bir vücudu yok. Ve yalnız kendi başıyla kaim bir hakikati yok. Fakat Cenâb-ı Hakka bakan vecihte ise, yani mânâ-yı harfiyle olsa, hiç değil. Çünkü onda cilvesi görünen esmâ-i bâkiye var. Mâdum değil; çünkü sermedî bir vücudun gölgesini taşıyor. Hakikati vardır, sabittir, hem yüksektir. Çünkü mazhar olduğu bâki bir ismin sabit bir nevi gölgesidir.” 

Vesselam, Rabbim kalbimizdekileri Baki Hakiki için sevenlerden ve Bekayaa mazhar olanlardan eylesin…

Selam ve dua ile…

Mevlid Kandili’nde Yapılacak Dua ve İbadetler

 

Mevlid Kandili Peygamber Efendimizin dünyayı şereflendirdiği gündür. Bu gecenin faziletinden  istifade etmek çok önemlidir. Mevlid Kandili’nde yapılması tavsiye edilen dua ve ibadetleri sizler için derledik.    islamisohbetci

Mevlid kandilinde neler yapılır. denildiğinde hemen hemen hepimizin aklına ilk olarak şu gelir. İslam alemi için önemli olan bazı mübarek gecelerin ihyası için müslümanlar bu geceyi, hem kendi açılarından hemde bütün islam alemi için dua edeler. Mevlid kandilleri hakkındaki tartışmalar sürmüş ve yaygın bir gelenek durumuna gelsede mevlid kandilinde yapılması gerekenler hepimizi az çok ilgilendirir. Bu nedenle siz değerli takipçilerimiz için özel olarak mevlid kandilinde neler okunur denildiğinde ilk olarak şunu yapmamız lazım. Namaz, tilaveti Kuran, dua gibi bütün ibadet çeşitleri ile gece ihya edilebilir. Tabi şunuda söyemek lazım Sadece mevlid kandilinde yapılması gereken özel ibadetler yoktur. İşte her kandil gecesinde yapılması gereken aslında günlük alışkanlık haline getirmek gereken ibadetlerdir.

Peygamberimiz Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem 571 yılında Kameri aylardan Rebiül -evvel ayının 12. gecesi doğmuştur. Bu mübarek geceye Mevlid Kandili denir.

Bu kutlu gecede her müslüman hiçbir şey yapmasa da yada hiçbir şey bilmiyorsa da en azından peygamberimize salat ve selam getirerek ihya edebilir. Nitekim Kuranı Kerim’de ahzab suresi 56. ayet’te Yüce Allah buyuru ki: إِنَّ اللَّهَ وَمَلَائِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْلِيمًا 
Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber’e salat ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salat edin, selam edin. evet ne kadar önemli olduğunu ayette görebiliyorsunuz. Ki biliyorsunuz günümüzde de kandiller camilerde okunan mevlid ve Kuran’la, yapılan dua ve ibadetlerle canlı biçimde kutlanmaktadır. Yani demek istediğimiz hiç birşey bilmiyor olsa da  camiye gidip mevlid dinliyebilir sevap kazabilirsiniz. Ayrıca hayra vesile olması açısından güzel birer adettir. Hadi bunuda yapamadınız diyelim ama kesinlikle hayatını kesin okuyunuz ahlakını öğreniniz. Günümüzde Müslüman toplumların karşı karşıya kaldığı problemlerin çoğu, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin bildirdiği evrensel ilkelerden uzaklaşmaktan kaynaklanmaktadır.

Evet her sene içinde islam alemi ve müslümanlar tafaından kutlanan ve ihya edilen gecelerden olan mevlid kandilinin önemi için yapılması gereken ibadetdeler.
1. Peygamber Efendimiz (sas)’e salat ü selamlar getirilmeli; O’nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli. Can ü gönülden, “Es-salatü ve’s-selamü aleyke ya Resulellah” demeliyiz. Yada Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed demeliyiz.

2. Bu kandil gecelerinin gündüzlerinde mümkün olduğunca oruç tutulma.

3. Kur’an–ı Kerim okunmalı; okuyanlar dinlenmeli; uygun mekanlarda Kur’an ziyafetleri verilmeli; Kelamullah’a olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmeli. Kur’anı Kerim okumak veya dinlemek. Böyle mübarek bir gecede yapacağımız ibadetlerin en önemlisi: Kur’anı Kerim’i okumak, dinlemek ve anlamı üzerinde düşünmektir. Çünkü Kur’an-ı Kerîm Cenab-ı Hakk’ın insanlığa son mesajıdır. O’nun iyi anlaşılması ve uygulanması halinde insanlık mutlu olacaktır.

4. Bol bol zikir, evrad ü ezkarda bulunulmalı.

5. Günahlara samimi olarak tevbe ve istiğfar edilmeli; idrak edilen geceyi son fırsat bilerek nedamet ve inabed de bulunulmalı. En azından bir tesbih “Estağfirullah” demeliyiz. Diğer kutlu zamanlar gibi Mevlid gecesi de, özümüze dönerek gaflet içinde geçen günlerimizi sorgulama, unutarak ve bilmeyerek işlediğimiz hatalara tevbe edip bağışlanma dileme, kendimizi ve irademizi yenileme zamanıdır.

6. Kaza, nafile namazlar kılınmalı; varsa o geceye ait nakledilen namazlar, onlar da ayrıca kılınabilir; kandil gecesi, özü itibariyle ibadet ve ibadette ihsan şuuruyla ihya edilmeli. Mmümkünse vakit namazlarımızı camilerde kılmaya özen göstermeliyiz. Hem cami ve cemaat sevabından yararlanmalı hemde diğer müslüman kardeşlerimizle bütünleşmeli, kandilini tebrik etmeliyiz.

7. Tefekkürde bulunulmalı; “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah’ın benden istekleri nelerdir” gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli.

Rabbim hakkıyla idrak edip, ihya etmeyi nasip etsin.  Selam ve dua ile…

Kalbimize Şifa Olan Yüce Kitabımız Kuran-ı Kerim’den 7Güzel Dua Örneği

Kalbimize Şifa Olan Yüce Kitabımız Kuran-ı Kerim’den 7 Güzel Dua Örneği İslamisohbet

Kasas Suresi, 16,

Ey Rabbim! Gerçekten Ben Kendie yazık ettim,

Beni Bağışla,

Neml Süresi,19

Ey Rabbim!

Rahmetinle  beni iyi kullarının arasında cennete koy.

Taha Süresi,25-28,

Rabbim! Benim gönlüme genişlik ver.

Benim işimi kolaylaştır, dilimden de

düğümü çöz ki sözümü iyi anlasınlar.

İbrahim Sursi, 40

Ey Rabbim! Beni ve

Neslimden gelenleri namazı gereği gibi kılanlardan eyle.

Hud Süresi, 47.

Ey Rabbim! Bilgim Olmayan şeyi senden isemekten sana sığınırım.

Ali İmran Süresi, 53

Ey Rabbimiz! İndirdiğin Kitaba inandık ve Resulün

de peşinden gittik artık bizi şehadet edenlerle beraber yaz.

Mümin Süresi,97-98

Ey Rabbim! Şeytanların vesveselerinden sana sığınırım. Ey Rabbim!

Onların yanımda bulunmalarından sana sığınırım.

İslami sohbet platformu olarak olarak  Kalbimize Şifa Olan Yüce Kitabımız Kuran-ı Kerim’den 7 Güzel Dua Örneği  Adlı  konunun sonuna geldik başka konuda  görüşmek dileğiyle.

yazan: Ennur

Selam ve Dua ile

Cumanız Mübarek Olsun /Amin

Cumanız Mubarek Olsun Amin

”Dünyayı ahirete götürmeyeceğine göre öyle yaşa ki dünya seni ahirete götürsün.”  İslami sohbet

Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir hadisnde buyuruyorlar ki; ” Allah’u Teala her cuma günü altı yüz bin kişiyi cehennemden azad eder.” Cuma günü, günahsız geçerse, haftanın diger günleri de öyle geçer.

Her kim cuma gününün sabah  namazını cemaatle kılarsa o kişinin mağfiret olmayacağını  zannetmiyorum.

ve diger bir hadisde    İslami sohbet

Peygamber Efendimiz (s.a.v)   buyuruyorki;

”Güneşin üzerine doğduğu günlerin en hayırlısı cuma günüdür, çünkü  Adem (aleyhisselam) o ve o günde cennetten  çıkarılmıştır. Tövbesi o gün kabul olmuştur. Kıyamette o gün kopacaktı.

İslami sohbet platformu olarak olarak

Cumanız  Mubarek Olsun Amin  Adlı  konunun sonuna geldik başka konuda  görüşmek dileğiyle.

yazan:Ennur

Selam ve Dua ile

Abdestin Sünnetleri Ve Adabı Nelerdir/Temizlik

Abdestin Sünnetleri  Ve Adabı Nelerdir Temizlik

Abdest Nasıl Alınır Abdestin Farzları

Abdesti Doğru Almak. İslami sohbet

Önce kollar dirseklerin yukarısına kadar sıvanır.

Mümkünse kıbleye karşı dönülür. ” Niyet ettim Allah rızası için abdest almaya” diye niyet edilir ve ”

Eüzü billahimin eşşeytanircam, bismillahirrahmanirrahim.

Diye okunur Bundan sonra ağaç avuç ile ağıza üç kere ayrı ayrı su alınıp her defasında güzelce çalkalanır.

Sonra yine sağ avuca ayrı ayrı su alınarak buruna üç kere su çekilir ve sol el ile sümkürülerek burun temizlenir.

Sonra yüzün her tarafı üç kez yıkanır.

Bundan sonra evvela sağ kol üç defa dirseklerle beraber, sonra da sol kol yine üç defa dirseklerle beraber yıkanır.

Bundan sonra eller yeni bir su ile ıslatılır, sağ elin için ve permaklarla başın üzerine konularak meshedilir.

Sonra eller ıslatılarak sağ elin şehadet parmağı ile sol kulağın içi, baş parmağı ile de kulağın dışı meshedilir.

Ellerin geriye kalan üçer parmağının dışı ile de boynun arkası meshedilir.

Bundan sonra evvela sağ ayak, sonra sol ayak topuklarla beraber üçer defa yıkanır.

Sağ ayağın kücük parmağından, sıra ile büyük parmağa doğru, sol ayağın büyük parmağından da sıra ile kücük parmağa doğru yıkamak uygun olur Ayaklar yıkanırken parmak aralarının iyice temizlenmesine dikkat edilir.

İslami sohbet platformu olarak olarak  Abdest Nasıl Alınır /Abdestin Farzları Adlı  konunun sonuna geldik başka konuda  görüşmek dileğiyle.

yazan: Ennur

Selam ve Dua ile

Hz.Hamza’nın Müslüman Olması / Kelime-i Şehadet Getirmesi

Hz. Hamza’nın Müslüman Olması Ve Kelime-i Şehadet Getirmesi

Peygamberimiz (s.a.s) bütün güçlüklere rağmen vazifesine devam ediyor, müslümanların sayısı da günden güne artıyordu. Peygamberliğinin altıncı yılında idi. İslami sohbet

Hamza Ebu Cehil ile yaşadıklarını anlatmak için peygamber efendimizn huzuruna gelir. Ona Ebu Cehilin ile yaşadıklarını  anlatarak efendimiziteselli etmek ister.

peygamber efendimiz Hz.Hamza  burada Müslüman olmaya karar verir ve efendimizin eşliğinde kelime-i şehadet getirerek Müslüman olur.

Şehidlerin Seyyidi: Hz.Hamza

Birgün safa tepesinde otururken oradan geçmekte olan Ebu Cehil, Peygamberimize küfretti.

Onun bu terbiyesiz davranışına Peygamberimiz cevap vermedi .Bu üzücü olayı gören bir kadın, budurumu

Peygamberimizin amcası Hamza’ya söyledi. islami  sohbet 

Hamza henüz müslüman olmamıştı.

Fakat kardeşinin öğluna yapılan bu hakarete çok kızdı. Derhal Kureyş müşriklerinin toplandığı yere giderek Ebu Cehile’e hitaben: Benim kardeşimin oğluna sövüp onu inceten sen misin? dedi ve yayını Ebu Cehil’in başına vurdu.

Bu olaydan sonra Hz. Hamza, müslümanlığı kabul ederek peygamberimizn yanında yer aldı.

İslami sohbet platformu olarak olarak  Hz. Hamza’nın Müslüman Olması Kelime-i Şehadet Getirmesi  Adlı  konunun sonuna geldik başka konuda  görüşmek dileğiyle.

yazan:Ennur

Selam ve Dua ile